Feyz hangi dilde ?

Aylin

New member
**Feyz Hangi Dilde?**

Hikayemi paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Bazen basit bir soru bile insanın hayatını farklı bir perspektiften görmek için bir başlangıç olabilir. Neyse, hemen anlatayım…

---

Bir zamanlar, uzak bir köyde yaşayan Ali ve Zeynep, yıllarca birbirlerini tanıdıkları halde, farklı dünyaların insanlarıydılar. Ali, köyün en akıllı ve stratejik insanıydı. Her zaman çözüm odaklı yaklaşır, sorunlara analitik bir zihinle bakar, neyin nasıl yapılacağını tartışırdı. Zeynep ise tam tersine, her şeyin ardında insanları ve duyguları görürdü. Onun için her çözüm, bir insanın içinde yaşadığı dünyayı, kalp kırıklıklarını, sevinçleri anlamakla başlardı.

Bir gün, köyde büyük bir sorun çıktı. Yola yapılacak olan köprü inşaatı için köylüler arasında büyük bir anlaşmazlık çıkmıştı. Ali, köprünün nereye yapılması gerektiğini ve nasıl yapılacağını derhal çözmeye başladı. Hızlıca planlar yaparak köydeki insanları bir araya topladı, çözüm önerileri sundu. “Bunu stratejik bir şekilde çözeriz,” diyordu. “Herkesin çıkarını gözeterek, maliyetleri en düşük seviyeye indiririz. Bu çözüm, köyümüzü hem güçlendirir hem de daha uzun yıllar dayanır.”

Zeynep ise farklı bir bakış açısına sahipti. O, köprünün inşa edilmesi gerekliliğinden çok, bu köprünün insanlara nasıl etki edeceğini düşünüyordu. “Bir köprü yapmalıyız, ama sadece taşları ve inşaatı değil, köylüler arasındaki ilişkileri de güçlendirecek bir şey yapmalıyız,” diyordu. “Bazı insanlar birbirini kırmış, bu fırsat köyü birleştirmek için de kullanılabilir.”

Ali, Zeynep’in önerisini duyar duymaz, düşüncelerini hemen tartışmaya açtı. “İlişkileri güçlendirecek başka yollarımız yok mu? Köprü sadece bir başlangıçtır. Ama bunun gerçekten bir çözüm olup olmadığından emin olmalıyız.”

Zeynep ise sabırla, “Ali, köprü inşa ederken, o köprünün insanların arasında oluşturduğu bağa dikkat etmeliyiz. Gerçekten her köylü bu projeye gönülden katılmalı, yoksa inşaat sadece bir taş yığınına dönüşür.”

İkisi arasında yaşanan bu tartışma, köydeki herkesin ilgisini çekti. Köyün kadınları, Zeynep’in yanında durarak, “Herkesin düşünceleri, duyguları ve geçmişi var. Bir köprü, sadece bir yol açmakla kalmamalı, insanları birleştiren bir sembol de olmalı,” diyordu. Ali’ye göre ise çözüm basitti: “Stratejik olarak, bu projede en önemli şey verimlilik ve maliyet. İnsanların duygusal bağlarını düşünmek, bu tip bir projede zaman kaybı olur.”

İşin gerçeği, her iki yaklaşım da bir noktada doğruydu. Ali’nin stratejisi, köprünün uzun vadeli dayanıklılığı ve tüm köy için sürdürülebilirliğini sağlamak için gerekliydi. Fakat Zeynep’in empatik bakışı da, köydeki insanlar arasında bir bağ kurmak için önemliydi.

Günler geçtikçe, köydeki insanlar Ali’nin çözüm önerilerine ve Zeynep’in duygusal bakış açısına karşı daha açık hale geldiler. Ali, başlangıçta yalnızca köprünün inşaatı üzerine yoğunlaşırken, Zeynep insanları bir araya getiren küçük etkinlikler düzenlemeye başladı. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar... Herkes, bir araya gelip fikirlerini paylaşmaya, kaygılarını dile getirmeye başladılar. Köprünün yalnızca bir yapı değil, bir topluluk oluşturma aracı olması gerektiği fikri giderek daha çok kabul görüyordu.

Zeynep’in önerileri, köydeki insanları çok etkiledi. İnsanlar, sadece inşaat için değil, topluluk oluşturmak için de bu projeye dahil oldular. Ali’nin başlangıçtaki analitik yaklaşımının yanı sıra, Zeynep’in önerdiği insan merkezli düşünme tarzı projeye entegre edildi. Köprü, yalnızca bir ulaşım yolu olmanın ötesine geçti. Her bir taş, köylüler arasındaki bağları temsil eder hale geldi.

Ali ve Zeynep’in hikayesi, aslında toplumdaki farklı bakış açılarını simgeliyordu. Erkeklerin çözüm odaklı, stratejik düşünce tarzı ve kadınların empatik, ilişki kurma arzusu birbirini tamamlayan iki ayrı fakat birbirinden çok önemli yaklaşım. Zeynep, kadınların duygusal zeka ve ilişki kurma becerilerini ön plana çıkarırken, Ali ise erkeklerin sorunları çözme ve stratejik yöneticilik becerilerini temsil ediyordu.

---

**Feyz Hangi Dilde?

Bu hikayede bizlere iki farklı dilde "feyz" sunuluyor. Ali’nin stratejik dili, verimlilik ve mantık üzerine kurulu. Zeynep’in empatik dili ise insanları bir araya getirmek, duygusal bağlar kurmak üzerine. Her iki dil de önemli. Her biri, farklı zamanlarda ve farklı koşullarda bizi daha güçlü kılacak unsurlar.

Feyz, bazen çözüm ararken mantıksal düşünme biçiminde, bazen ise insanları anlamaya çalışırken empatik yaklaşımda bulunur. İşte bu iki dilin birleşimi, toplumu ve bireyleri daha güçlü, daha anlayışlı ve daha etkili kılar.

Bu noktada, hem kadınların hem de erkeklerin bakış açılarına ihtiyacımız var. Ne kadar çözüm odaklı ve stratejik olursak olalım, insanları anlamadan sadece analitik çözümler geliştirmek, köprünün sadece taşlardan ibaret olmasına yol açar. Oysa, Zeynep’in bakış açısını da unutmayalım. Empatik yaklaşım, toplumların ve ilişkilerin en derin köklerine dokunmamıza yardımcı olur.

---

Sizce, toplumsal meselelerde en etkili çözüm nasıl olmalı? Stratejik mi, yoksa empatik mi? Her iki yaklaşımı da birleştirmenin yolları neler olabilir?

Fikirlerinizi bekliyorum!